Giriş
(7)

okul öğrenci kartı geri nasıl çıkarılır?

annebenyazarolucam
İstanbul üni. kartımı düşürmüşüm bi yerlerde. ne yapmalıyım şimdi geri çıkarmak için onu bi de hükümsüzdür diye bi ilanı nereye vereceğim?
İstanbul üni. kartımı düşürmüşüm bi yerlerde. ne yapmalıyım şimdi geri çıkarmak için onu bi de hükümsüzdür diye bi ilanı nereye vereceğim?
0
annebenyazarolucam
(20.02.11)
yerel bir gazeteye de ilan verebiliyorsunuz galiba, böyle yapmıştı hatırladığım kadarıyla bir arkadaşım, ilan ücreti en ucuz olan gazeteyi bulun, kimliğimi kaybettim, adı soyad, şeklinde yazın işte, sonra onunla öğrenci işlerine gidip göstermeniz gerekiyor galiba, yine de en başta öğrenci işlerine bir gidip sorsanız daha yardımı olurlar.
0
pomolilik
(20.02.11)
okuduğun üniversitenin öğrenci işleri daire başkanlığı internet sitesinde biryerlerde veya üniversite yönetmeliğinde kimlik kartı ile ilgili madde olması lazım. orada nasıl yapacağın yazar.
0
ahmet demir
(20.02.11)
öğrenci işlerine gitmen lazım, verdiğin kayıp ilanıyla birlikte. kayıp ilanını yerel gazetelere filan da verebilirsin, istanbul'da haftalık çıkan bi gazete vardı, arayıp ilan verebiliyodun bedava, ama hatırlayamıyorum şimdi adını.. ben öyle yapmıştım..
0
oyle birsey yok
(20.02.11)
tüketici gazetesine bedava ilan verebilirsin. ben nüfus cüzdanımı kaybettiğimde öyle yapmıştım.
0
winstoncash
(20.02.11)
:/
(20.02.11)
tamam. teşekkür ederim.
0
🌸annebenyazarolucam
(20.02.11)
10-20 TL bir ücret alıyorlar yeni kart için, öncelikle yatırman gereken bankayı ve numarasını öğrenci işlerinden al. Sonra hükümsüzdür ilanını yerel bir gazeteye ver, gazetenin bir baskısını ve banka dekontunu yanına al; öğrenci işlerine başvur. Yanında bir adet vesikalık olması gerekiyor ayrıca, geçici kimlik verecekler kağıt şeklinde.
0
uyku inadim inat
(21.02.11)
(4)

sultanahmet otelleri içindeki en uygun fiyat ve iyi oteli buldur be duyuru!

uykusuz
geceliği 2 kişi için en fazla toplam 100 tl olan (kişi başı 50 yi asla geçmesin, hatta daha uygun olursa şahane olur.)evlilik cüzdanı sormayan, sevdicekle bana huzursuzluk verecek, içimizi kaldıracak atmosferi olmayan, temiz, penceresi balkonu duvara bakmayan ve "ucuzdu ama iyiydi" denebilecek bir o
geceliği 2 kişi için en fazla toplam 100 tl olan (kişi başı 50 yi asla geçmesin, hatta daha uygun olursa şahane olur.)

evlilik cüzdanı sormayan, sevdicekle bana huzursuzluk verecek, içimizi kaldıracak atmosferi olmayan, temiz,

penceresi balkonu duvara bakmayan ve "ucuzdu ama iyiydi" denebilecek bir otel arıyorum.

hatun hassastır mekanlar konusunda. daraldı mı, sevmedi mi zehir olur bize 3 gün. odadan çıkmayacağız. sarmaş dolaş oturucaz, konusucaz, sevişeceğiz sessiz sakin 3 gün.


edit: askerim; dağıtım iznine gelicem. bana her yer roma ama hatun huzursuzdur oteller konusunda. internete haftada 1 girebiliyorum, araştırma şansım yok fazla.
0
uykusuz
(16.01.11)
soyledigin fiyatin bayaa uzerinde bi yer biliyorum ama verdigin paraya deger. ayrica bulundugu bolgeyle kiyaslaninca cok da uygun aslinda geceligi yanlis hatirlamiyorsam 80 euro. house apart hotel. bayaa kendi evinde gibisin. 3 gunluk malzemeni al. yemek icin bile odadan cikmana gerek olmaz. buzdolabi firin microdalga, tabak canak her bisi var. www.thehouseapart.com
ben tunel de kalmistim. galatasarayda falan da yerleri var sanirsam.
0
euteamo
(16.01.11)
www.hotelarcadiaistanbul.com

otel arcadia var hacı linki vermişim bi bak istersen sultanahmetin hemen sağ taraf arada kalmakta. bi sor istersen. genelde turistler kalıyor. hoş bir yer.

Dr. İmran Öktem Cad. No: 1
Sultanahmet Adliye Sarayı Karşısı Sultanahmet Mh.
Eminönü, İstanbul
0
seyduna6687
(16.01.11)
arkadaşım buradan memnun kalmıştı: www.hotelsultanahmet.com

bi de burası var bildiğim, çok nezih bi yer sayılmaz ama öğrenciler için çok uygun: www.cordialhouse.com

ikisinin de yerleri çok güzel, sultanahmet meydana çok yakın.
0
oyle birsey yok
(16.01.11)
Sultanahmet Otel'in fiyatı sana çok uygun yeri de güzel.
0
aslıgibidir
(17.01.11)
(3)

bi doktorun yardımına ihtiyacım var

demirr
öncelikle merhabalar.kız arkadaşımın dizinde iltihaplı romatizma var.bi süre badminton sporuyla uğraşmıştı sanırım onun da etkisi var bu rahatszlığında.yaklaşık 3 ay önce dizi ağrımaya başladı ve hafif şişlik vardı.okuldur falandır filandır bi süre doktora muayene olamadı.biraz da hafife aldı.doktor
öncelikle merhabalar.kız arkadaşımın dizinde iltihaplı romatizma var.bi süre badminton sporuyla uğraşmıştı sanırım onun da etkisi var bu rahatszlığında.yaklaşık 3 ay önce dizi ağrımaya başladı ve hafif şişlik vardı.okuldur falandır filandır bi süre doktora muayene olamadı.biraz da hafife aldı.doktora gittiği zaman iltihaplı romatizma demiş.krem olarak doline, hap olarakta rantudil ve deltacortril isimli ilaçları verdi.yaklaşık 2.5 ay kullandı ilaçları ve dizindeki şişlik ve ağrı tamamen kesildi ama yinede tam olarak kıvıramıyor dizini.iyileştim diye ilaçları kesti 2 haftadır.dolayısıyla dün yine şişti dizi ve hafif ağrısı var.boyu 1.57 kilosu 57.üç gün sonra tekrar kontrole gidecek ama benim çok canımı sıkıyor bu durum.

bu rahatsızlık tamamen gecer mi,geçecekse ne yapmam lazım.daha da kötüye gitmesinden korkuyorum.kendisi internetten araştırmış biraz.hiç geçmiyomuş hatta zamanla şekil bozukluklarına bile sebebiyet veriyormuş diye bişeyler okumuş.doğru mu bu? ne yapmamız gerektiği hakkında bi bilgi verirseniz çok minnettar kalırım.teşekkürler.

belki bi güncük üstte kalırsa bu duyuru daha çok minnettar kalırım tekrar teşekkürler
0
demirr
(25.08.10)
şimdi çok da ahkam kesmek istemiyorum ancak eğer ki kız arkadaşında romatoid artrit varsa( halk arasında romatizma), evet bu hastalık tamamen ortadan kalkmayacaktır ancak öyle korktuğun gibi şekil bozuklukları falan da kolay kolay olmayacaktır merak etme:) Tahmin ettiğinden sık görülen bir hastalık, ve evet gençlerde de görülebiliyor. İnternetten "romatoid artrit" diye araştırabilirsin.
0
Manert
(25.08.10)
dedikleriniz maalesef doğru gibi.. ancak yaşamını bu rahatsızlığa göre düzenlerse insan, sıkıntıları en aza indirgeyebilir.

şuraya bir göz atabilirsiniz:

www.saglikkutuphanesi.com
0
oyle birsey yok
(25.08.10)
romatoid artirid omur boyu beraber yasayacagi bir hastalik. bagisiklik sistemi ile ilgili oldugundan tedavisi yok. ancak belirtiler tedavi edilebilir. akut doneminde dinlenme iyidir. sabah sertlikleri icin de guzel (boyle surulen turden) ilaclar vardir. ayrica daha iyi hissedince fizik tedaviye gitsin, faydasini gorur.

gecmis olsun.
0
no avalon
(25.08.10)
(20)

İşini seven var mı?

lucy in the sky with diamonds
Sorum retorik değil, gerçekten çok merak ediyorum: İşimden tiksiniyorum, sürekli kurtulma planları yapıyorum. Okul arkadaşlarıma "Mutlu musun?" diye sorduğumda hepsi "Hee, fena diil" diyo. Benim kadar kesif bi nefret duyanını görmedim. Okuldan mezun olalı beri başka sektörlerde iş arıyorum, kriz yüz
Sorum retorik değil, gerçekten çok merak ediyorum: İşimden tiksiniyorum, sürekli kurtulma planları yapıyorum. Okul arkadaşlarıma "Mutlu musun?" diye sorduğumda hepsi "Hee, fena diil" diyo. Benim kadar kesif bi nefret duyanını görmedim.

Okuldan mezun olalı beri başka sektörlerde iş arıyorum, kriz yüzünden herhalde muvaffak olamadım, şu an yapmakta olduğum ve hep piyasası olan işime geri döndüm. Arkadaşlarımdan duyduğum "ekmek aslanın azında" temalı hikayeler de canımı iyice sıkıyor. İstanbul Lisesi üstüne Boğaziçi uluslararası okuyan bi arkadaşım aylardır iş arıyor, bulamıyor. "Başvurmadığım yer kalmadı, nitelikli insan çok ama iş yok, yakında hepimiz satış elemanı olucaz" diyor.

İnsanın hem zevk aldığı, hem de üstüne para aldığı bi işinin olması mümkün müdür? Hadi onu geçtim, işinden tiksinmemesi mümkün müdür? Bunun oranı nedir? Umudumu koruyayım mı? Siz de ertesi günü düşününce hep bi fena oluyo musunuz?

Kişisel anketime destek veriniz, istirham ederim..
0
lucy in the sky with diamonds
(10.05.10)
Ben! Gerçi daha 7 ay oldu başlayalı ama ben çok zevk alıyorum. O yüzden zaten akşam 7'lere kadar kalıyorum her gün.. Ama bence bunda esas etken, benim çalışırken patronumun veya bir şirketin yararına değil, kendi yararıma çalışıyor olmam. Bence anahtar nokta bu. Yaptığın işten kendin de yarar görmen, yani para kazanmak dışında. Bu da ancak kendi işini kendin kurduysan veya akademik hayatta ilerleme gayesindeysen olabilir sanıyorum.. Başka birşey aklıma gelmiyor..
0
oyle birsey yok
(10.05.10)
işimi seviyorum, kariyerimde bir basamak daha yukarı zıplayabilirsem hele iş konusunda benden mutlusu yok..
0
efendy
(10.05.10)
kendini yaptığın her iş için onaylanmak zorunda hissediyorsan, yaptığın bütün çalışmanın bir "şimdi şuna odaklanalım, onunla ilgilenecem ben" diyen supervisor, yönetici,vb. kişi tarafından çöpe atıldığını, ihmal edildiğini görüyorsan çalışmak istemeyebilirsin. dolayısıyla kendi işine yarayacak notları almaya, iş ortamından gerekli bilgi ve iletişim alt yapısını ilerlemeye bakmalısın.
şirketin sektörü ile ilgili paralel firma tanışmaları, sergisi, fuarı varsa oralara bakma, bir şekilde kendini kendi yaptıklarınla göstermek ve ileride böyle çalışmak istiyorsan bulunduğun noktadan en iyi verimi almalısın.projeni yöneten beğenmeyebilir, çöpe atabilir ama sen atma. 1 yıl sonra kurcalarken belki zamana göre bir update / upgrade yaparsın işine yarayacak bir hal alır?
0
yurdum insani
(10.05.10)
işimi seviyorum. kazancım bazen neredeyse çok çalışmadığım halde çok olurken bazen kendimi yırtsam bile az oluyor. ve işimde hala ilerleme noktasındayım ve bu ilerlemenin sınırı yok zaten. 4 yıldır bu işlerle meşgulüm 20 yaşındayım henüz bi an ama off yeter artık ya demedim( ki aşırı zorluklar çektiğim oluyor ve katlanılmaz şeyler oluyor ama önemli olan sizin iradeniz ve katlanabilme gücünüz bi yerde)
en önemli şey ise okulun sandığınız kadar büyük bir etken olmaması. evet boğaziçi bitirmek önemli ve prestijli fakat tecrübe ve kişisel gelişim ve öngörü gibi pek çok nitelik aranıyor bitirdiğiniz okuldan ziyade. bilhassa iyi okul bitirince iyi bi iş sahibi olacağını sanan insanlar beni bir hayli güldürüyorlar zira iş hayatını gerçek anlamda görmediklerini bağıra bağıra belli ediyorlar :).

son olarak bu tarz depresif başlıkları açmaya devam ederek ( bi başlığınızı daha hatırlıyorum) kendinizi bi yerlere getiremezsiniz. mutlu ve başarılı olmaya siz bu kadar derecede umutsuzken biz ne desek boş olacak, fakat gördüğünüz gibi işini seven ve kazancı yüksek olan bi sürü insan daha şimdiden yazmış bile.
0
madyb
(11.05.10)
işimi sevmiyorum.

satış danışmanıyım. size şimdiki işimde aldığım rakamı söylesem götünüzle gülersiniz. daha öncekinde de pek kayda değer bir durum yoktu. işimde ilerlemem kendimden, ruhumdan, yaşamımdan fazlasıyla ödün vermeme bağlı. vermeyeceğim.

kullanılıyorsam benimde yeri geldiğinde, daha iyisini bulduğumda veya bulana kadar onları kullanmaya hakkım var.

ha şu da var. vicdanım rahat. bana verdiklerinin karşılığını fazlasıyla veriyorum. asıl mesele de burada zaten. sorulduğu zaman evet çalışkan dürüst adamdır derler. ama iş karşılık istemee geldiğinde veya en ufak bir hata yaptığınızda başınıza kakılacak bir mesele çıkabiliyor.

sokayım işlere diyorum çoğu zaman.
0
soul cancer
(11.05.10)
Tabiki de işimi sevmiyordum !!!

4 yıl üniversite 2 yıl master sonrasında okuduğum, dirsek çürüttüğüm eğitimimin dışında bambaşka bir alanda işe başlamıştım. Dünyanın 44 ülkesinde faaliyet gösteren çok uluslu ve kurumsal bir firmada...
Bir sabah uyandım işe gidiyorken, sürekli aklımdan, gözlerimin önünden şu cümle geçti. ''Kendi kaderini yaz'' akabinde şirkete girdiğim gibi masama oturdum istifa mektubumu yazdım...Altına da afilli bir imza attım... İnsan kaynaklarına teslim ettim... Bir sigara içtim, sigaramdan her nefes çekişte o cümle geliyordu gözlerimin önüne...
Başarmıştım belki de kaybetmiştim...Ama beni mutlu eden, kendim için bir şey yapmıştım...İstifa etmiştim...
0
madduwattas
(11.05.10)
aslında hazır böyle bir konu bulmuşken içimi döküp rahatlamak istiyorum müsadenizle.

bendeniz liseden sonra 4 sene migrosta çalıştım. üniversiteyi açıktan okumaya gayret ettim. pek başarılı olduğum söylenemez. 4 senenin sonunda hala işimde bir rütbem olmadığı için askere gittim.

sonrasında gömlek firmasında çalıştım. bir şubesine müdür yaptılar beni. ama ne müdürlük! tam 1 ay boyunca izinsiz sabah 10 akşam 10 olmak üzere alışveriş merkezinde çalıştım. ulen parası iyi olsa çalışılır kabul. ama kardeşim 700 tl ye yaptım bu işi. herşey yolunda götümüzdeki kazıkla mutluyken beni işe referans gösteren arkadaşımı patron özel ofisine çağırıp bir güzel tartakladı. sebep mağaza açığı. açığın tutarı 500 tl. zorla istifa imzalattılar. mahkemeleri sürüyor (merak edene firma ismini özelden atarım). hal böyleyken benim orada durmam kendime yediremediğim bir durum oldu ve istifa ettim.

günler geçti ve ben bir ayakkabı firmasında işe başladım. oraya 2 senemi verdim ve işimde bir yerlere gelemedim. bakın takıldığım mesele şu. çalışmamı, satışlarımı efendi oluşumu tepedekiler beğeniyor. ben göz yumuyorum herşeye. fazla çalışma saatlerine ses çıkarmıyorum. gerektiğinde sabahlıyoruz hep beraber ama benim bir işim düşünce karşılığını alamıyorum. ne fazla mesai ücreti ne de başka birşey. satışlardan iyi para kazandım eyvallah. lakin sadece tek mağazası bayramda aylık 1 trilyon ciro yapan bir firma cozuttu ve çalışanların primlerinde kesinti yapma yoluna gitti. kriz dönemi tasarrufuymuş. hade len!

ilk fırsatta sigorta firmasından teklif alıp işe başladım. kabul edersiniz ki sigorta satmak ve insanları ikna etmek zor bir mesele. ben bu işte başarılı olamadım. 1 ay boyunca hiç satış yapamadım. anladım ki elle hissedilebilir birşeyi satmak (ayakkabı gibi) insanları geleceği için para ayırmaya (bireysel emeklilik ve sigorta) ikna etmekten kolay birşeymiş. ilk zamanlar motivasyon dolduran müdürümüz satmadan gelme laflarıyla iğnelemeye başlayınca bir gün ofisten çıkıp satış yapamayarak eve gittim.çayımı demleyip istifa mektubu hazırladım.

3 ay boşta kaldım. koca bir üç ay. şimdi başka bir ayakkabı firmasında işe başladım. maaşımı yazıyorum sıkı durun!

450 tl!
0
soul cancer
(11.05.10)
450 tl olan maaşımla artı prim alıcam bu ay. primde mağaza cirosunun kdv sini düşüp 1000/4 oranında para getirisi. yani;

mağaza ortalama 80 - 100 milyar ciro yapıyorsa biz 80 diyelim buna;

73,6 kdv siz. bunun binde dördü ;

300 lira para demek. maaşla etti 750 toplamda. ben haftanın 3 veya 4 günü sabah 10 akşam 10 çalışıyorum. bayram yok resmi tatil yok. bu tip işyerleri mesai ücreti vermiyor (esnek çalışma saatleri).

vay babam vay. durup bir düşüneyim. hmm. boşta kalmaktan iyidir.

işimi seviyor muyum?

nefret ediyorum.
0
soul cancer
(11.05.10)
hazır başladım bir de erkek kardeşimden örnek vereyim size. kızkardeşimde var. kardeşlik güzel. üç çocuğuz :)

erkek kardeşim okulu sevmedi. okuldan kaçıp birsürü sokak köpeğine beni kovalattığını bilirim. ortaokulda sigaraya başladı. okulu orta 2 de bıraktı.o zamanlar piçti. hala da öyle.

neyse.

bizimki rahmetli pedere okumucam ben dedi. babamda aklı başına gelir diye rot balans ustasının yanına topkapı sanayi sitesine verdi. kardeşim pederin restini gördü. bir hafta sızlandı ama haftanın sonunda eline para geçince yüzünde güller açtı. şimdi mi?

askerden sonra biriyle tanıştı. adamın brigstone lastik ve jant dükkanı var. gel demiş kardeşime hunter marka rot balans cihazı alıcam. dükkanın yanı boş. alet edevat dükkanın durumu hazır ben anlamam. sen başında dur kazancımız yarı yarıya.

rot balans ücreti 40 lira. günde en kötü ihtimalle 2 araba geliyor istanbul un yolları malum. kaldı ki bunun far ayarı var, jant düzeltmesi var.

maaşallah bizimki parasız gezmiyor. 3 ay boyunca kardeşim hergün cebime sigaramı aldı. harçlık verdi. sabah 8 de gidiyor. akşam 6 paydos. cumartesi öğlene kadar çalışıyor. pazar tatil.

işini seviyor mu?

az önce sordum. sevmesem yapar mıyım lan dedi.
0
soul cancer
(11.05.10)
öncelikle şunu söyleyeyim neden hep aynı mantık düşünüyoruz ki bir işe girmek ve para kazanmak sevdiğin işi yapmak ama yine bir başkasının şirketinde veya işinde her neyse. ya kendi işimi kurayım kendi işimi yapayım mantığı yok mu? çok baba bir şirkette finans da çalıştım biraz sabır gösterseydim hani şu rapor hazırlayan üst düzey yöneticilere sunan onlarla toplantılara giren adamlardan olacaktım belki de üst düzey yönetici ama tartmadı bünye fare gibi hissettim kendimi sabah gir plazaya akşam çık. bazen daralıyorum 10 dakika dışarda gezsem açılacam yani kafa dağılacak ama birinin git "10 dakika sonra gel" demesi ile aynı olmuyor benim on dakika. çok düşük sermaye ile kurulabilecek çok iş var illa üni mezunu olmaya gerek yok bende üni mezunuyum ama bu devirde para etmiyor etmeyecekte. her şey para değil ben önce ki işimde aldığım paranın 3 de birinden daha az paraya çalışıyorum şuan. belki aranızdan salak diyenler çıkacak ama o zaman ki mutsuzluğumu hatırladıkça şimdi gülümsüyorum. herkes bana imrenirken ( çevremdeki ve üni den arkadaşlar) ben nefretler içindeydim. arkadaşlarım şirketin herhangi bir şubesinde çalışmaya bile razıyken ben genel müdürlükteydim düşünün artık. mesleğimi pek sevdiğim söylenemez ama belkide başka çarem olmadığından ve biraz aklıma yattığından seviyorum sonuçta kendi işimi yapacağım. smmm stajyeri

sivrisinek dostum ben hiç bir arkadaşımın arandığını duymadım örnekleyeyim : itü uçak mühendisliğinden , ankara sbf den( yüksek lisansı da vardır) , odtü kimya - makina, bi de avukat olanlar var vs. taşra üniversitelerinden olanları yazmadım bunlar seçkin üni ve seçkin bölümlerde. hadi ben arızalıyım yaa bu adamlarda mı arızalı? uçak mühendisi adam iş bulamıyor makina mühendisliği alanında çalışıyor şimdi baktı olmuyor askere gitti. senin mantığın tam türkçesi şu "kendini pazarlamayı iyi bileceksin" (sakın yanlış anlaşılmasın) onuda her adam yapamaz. durumlar böyleyken böyle.
saygılar
0
seyduna6687
(11.05.10)
seydunya size katılmıyorum. zira aranan bir insan olmak için okul bitirip master yapmaktan fazlası gerekli :). herkesin düştüğü en büyük düşünce hatası bu: iyi okul bitirip bi de iyi bi yerde master yapmak... demişsinizki arkadaşım itü bitirdi uçak mühendisliği: güzel peki bu okul her yıl ve her yıl mezun vermiyor MU? diğer mezun olan arkadaşlardan ne artısı var ki bu arkadaşın (artık kaç yıldır mezun veriyorsa okul siz hesap edin) tercih edilsin ve aranan olsun. zamanla işinizde iyiyseniz zaten adınız çoğu yere sizden önce gitmeye başlıyor.
0
madyb
(11.05.10)
madyb örnek verdiğin uçak müh. arkadaştan yola çıkalım bu adam ilk 1000 e girdiği için okuldan bile burs alan istese tıp a girecek puanı almış yani zekası ortada bir adam. mng teknik te tübitakta staj yapmış. projelerde bulunmuş, güneş ennerjisi ile çalışan araba olayı vardı üniversiteler arası yarışma işte o projede yer almış aynı zamanda gerçekten sosyal insani yönü iyi( moda oldu bu laf) yani demek istediğim zeki ama andaval duran tiplerden değil kendini gösterebilen bir insan. ayrıca bu bölüm sadece itü de vardı şimdi izmir de bir üniversitede de var yanılmıyorsam ama orası daha mezun vermedi galiba. olsun olsun 70 mezun versin her yıl. askeriye kapıyor ama gitmiyor asker olmak istemiyyor. thy cuma günü görüşmeye çağırıyor ve görüşmeye gittiği adam cuma namazına gidiyor ( arkadaş namaza gitmeyince olmuyor tabi) sonra geliyor sen gel pilot ol diyor. özel uçak fabrikası olmadığı için iş alanı kısıtlı. bunlarıda bi göz önündde bulunduralım. yani donanımlı birisidir ama iş bulamıyor.
0
seyduna6687
(11.05.10)
selamlar

efenim ben seviyorum işimi, sıkıntım olursa çalıştığım yerler ile oluyor.

ben teknik lise okudum. akabinde 2 yıllık bir meslek yüksek okulunu çok büyük başarıyla 5. senenin sonunda kovularak tamamladım ve aöf kamu yönetimi okumuya başladım sırf askerden muaf olabilmek için. hala da okuyorum aöf'de. bu arada bi af çıktı ondan yararlanıp kovulduğum okuluma geri dönüp derslerimi falan verdim fakat halen bir çıkış belgesi yahut diploma neyim alabilmiş değilim. anlayacağınız 27 yaşında ve lise mezunuyum şu an.

lise bitti, cuma günü karneyi aldım sonraki pazartesi çalışmaya başladım. o gün bugündür de aralıksız çalışıyorum. şu an 2500'e yakın bir meblağ kazanıyorum. şimdi benle beraber aynı okulları okuyan arkadaşlarıma bakıyorum bir çoğu işsiz, kalanların bir kısmı okuyup ettikleri ile alakasız işler yapıyorlar ve bir kısmı da benle aynı işi yapıyorlar. benle aynı okulları okuyan ve hatta bitiren hatta ve hatta askerliğini yapıp gelen ve benle aynı işi yapan arkadaşlarım benden daha az kazanıyorlar. bu benim, yaptığımi işte üstad olduğumun göstergesi değil bunu biliyorum, zaten yemiş bitirmiş de değilim. fakat sanıyorum ki az evvel 3 gruba ayırdığım arkadaşlarımın içerisinde yaptığı işi seven bir tek ben varım. ve daha geçtiğimiz hafta 2 farklı teklif aldım. her hafta böyle 2-3 teklif almıyorum tabi ki ama "piyasa"daki diğer çalışan tanıdıklarıma göre bana olan talep daha fazla diyebilirim.

"insan yaptığı işi severse iyi kazanır" ya da "iyi kazanırsan yaptığın işi seversin" gibi sonuçlara varmaya çalışmıyorum yanlış anlaşılmasın. ben kendi adıma şunu söyleyebilirim, liseye başladığım zaman yapmak istediğim işi biliyordum, bu yüzden meslek lisesine yazıldım bu yüzden 1. senenin sonunda teknik liseye geçiş yaptım. ve şimdi o zaman yapmak istediğim işi yapıyorum. belki de benim işimi seviyor oluşumun nedeni budur. bilemiyorum :P

bu arada programlamacıyım.
0
barbaroj
(11.05.10)
öncelikle @soul cancer allah kolaylik versin.

bende hobisini işe dönüştüren yani sevdiği işi yapan şanslı vatandaşlardanım. işimde 5. yılım bitiyor ve aldığım maaş ile keyfe keder yaşıyorum. diğer arkadaşların dediği gibi işini severek yapmak bir çok şeye katlanmayı ve inatçı olmanı sağlıyor. haliyle istikrar başarı getiriyor. tabi ileriyi hiç bir zaman tahmin edememeye alışmak ve günlük yaşamaktan mutlu olmak gerekiyor. her an herkez işsiz kalabilir.

okul olayına bu kadar takılmaya gerek yok türkiyede yaşıyoruz. emeklerin paraların üstüne bir bardak su içip yolunuza devam edin.
0
fukka
(11.05.10)
yazılımcıyım, sektörde 10ncı yılım doldu bu süreç içerisinde halihazırda çalıstığım kurum 2nci işyerim.

Yazan arkadaşların iletilerini okudukça memleketin aslında nasıl yaşanmaz bir yer haline geldiğini sırf bu sebepten kaynaklı "mutsuzum" diye bir işi bırakmanın doğru olup olmayacağını sorguluyorum.

Yaptığım işi seviyorum, tercih şansım olsa yine aynı işi yapmak isterdim. 7sene boyunca bünyesinde çalıştığım kurumdan sırf mutsuz olduğum için ayrıldım, maddi olarak bir sıkıntım yoktu ancak nedenini bilmediğim bir mutsuzluk dolayısıyla artık o kuruma gitmek istemiyordum (kaşınmak değil bu).

3 yılımı doldurduğum bu yeni kurumda da esasında mutlu olmadığımın farkındayım, yönetici pozisyonundayım, çoğu kişi için güzel şartları olan bir işim var ancak "mutlu değilim" (orta yaş bunalımı dedikleri nane bu olsa gerek) saat 10:15 ve ben odamda alkol almaya başladım :) sanırım içerisinde bulunduğum mutsuzluktan kısa süreli kaçışın yolu bu.

özetle işimi seviyor / kurumu sevmiyorum, dolayısıyla bu şartlarda birbirine küs olan karı kocanın aynı yatakta soğuk bir şekilde uyumasına benzettiğim ilişkiyide sonlandırmak gerekiyor.

bu kararımla birlikte maddi sıkıntı yaşayacağımda aşikar, lakin daha huzurlu olacağım gibi.

@lucy in the sky with diamonds , pek sorunun cevabı olmasa dabir kaç bişey yazmak istedim.
0
drunkfish
(11.05.10)
hem okuyup hem calisiyorum icmimarim, belki herkezin imrendigi bi alan, calisma sartlari rahat ,okula gitmeme izin veriyorlar ama isimden nefret ediyorum 650 lira aliyorum fuuuuuuuuuuuuuuck
0
kakashi
(11.05.10)
işini sevmek biraz çetrefilli bir konu, yani eğer sanatla bilimle ilgili bir iş değilse benim görüşüme göre hiçbir işi sevmek mümkün değil. Sonunda dönüp dolaşıp politikaya dayanıyor ucu. Biraz kafası uyanık, sistem düşmanı biriyseniz her türlü meslek/iş bir süre sonra manasızlaşmaya başlar.

4 yıllık lisans eğitimine severek girip nefret ederek çıktım. Bilim yapmak gibi yüce birşey gözümde küçüldü, belki bir çıkış yolu bulmalıydım ama ben sırt dönmeyi tercih ettim. Okuldan hemen sonra alakasız pek çok yerde çalıştım. Bir üsre iyi gitti sonrasında hepsinden nefret ederek ayrıldım. Öyle böyle değil hem de çağıl çağıl bir NEFRET akmasından bahsediyorum. Son işim çok rahat bir ortam, süper çalışma saatleri falan derken ayakta adam düdüklüyordu. Ufacık havasız bir alana tıktıkları insanların üzerine basarak büyüyen pastayı kendine ayıran ve bize ambalajı reva gören bir işleyiş. Bunları görerek ben işime bakarım diyemiyorsunuz, en azından ben diyemiyorum, sokarım çarkına diyip ayrıldım işten. Beş parasız.

Sistem çökmüş zaten, şimdiye kadar "ssk! emeklilik! yapma demiyorum emekli olunca hobi olarak yap!" diyerek iyi bir uyutmuşlardı ama ben köle olsam nolur 58 yaşıma kadar asgari ücretten halliceye talim edip sürekli bir gelecek kaygısıyla yaşayacaksam? 58 yaş az değil yahu!
0
süpermaninkızı
(11.05.10)
şimdiye kadar bir çok farklı yerde çalıştım. ama oturup da bir cv'ye yazabileceğim şeyler değildir bunlar.günü kurtarma çabası içerisinde idim hep.
bilgisayar teknik servisinde de çalıştım ki 10 senedir bilgisayar kullanıyorum.hani gözüm kapalı söker takarım pc'yi. he, ne işine yarıyo dersen, kendi işime yarıyo derim. emlakçılık yaptım. garsonluk yaptım barmenlik yaptım. liseden mezun olalı 5 sene oluyo ve ben hala üniversite birinci sınıftayım. bu okul bitecek..
türkiye şartlarına göre iyi bir okul denebilir aslında okuluma da.iş arıyorum halen de.ikinci öğretimde okuyorum ve bütün gün boş durmak yerine çalışmayı yeğliyorum.ama iş veren var mı ? yok. gidip muhasebecilerle konuştum. adamlar sırf ssk ödememek için iş vermiyorlar. ssk ödemeyin dediğimdeyse kararsız kalıyolar.
fakat şöyle söyleyebilirim, patron olgusu sorun yaratmadıkça çalışmayı da iş yerinde bulunmayı da seviyorum. çalıştığım bütün işlerde de mutluydum. verimli olduğumu hissettiğim sürece..
şimdilik tecrübe yetersiz görünebilir ama şöyle söyleyeyim: bu memlekette üniversite okunmadan bi b*k olunamayacağı görüşünde birleşen bir toplum var olduğundan, ve hatta üst düzey yöneticiler bile nereden mezun olduğun önemli değil, kafan çalışıyosa, detayları görüyorsan, bir bütünü kafanda parçalara ayırabilip sorunları çözebiliyorsan elinde de diploman varsa piyasada mükemmel olmasa da iş bulup yükselirsin diyorlar. bunu bir çok kişiden duydum. işinde yükselmek de yukarıda sayılı yetilerinin geliştirilmesi ile alakalı.ki söyleyenlerin hepsi de lokal veya ülke bazında ismi bilinen markalaşmış ve kurumsallaşmış firmaların genel müdürleri veya genel müdür yardımcıları.
mevzu şu ki, işini sevmek veya sevmemek işinde yakalayabildiğin başarı ile alakalı genelde. maslow'un piramidine falan girmicem hiç. ama haklılık payı da var kendisinin.ayrıca genelde diyorum çünkü mutsuzlukların çoğu işte profesyonelleşme sürecinden sonra artık daha fazla gelişememekle alakalı olgulardan kaynaklanıyor.ya da iş arkadaşlarının sevilmemesi, patronun sevilmemesi türden sebeplerle..(zaten patron dediğin sevilir mi lan ?! =) )

durduk yerde sırf mutlu olmak için sektör değiştiren, iş değiştiren, hatta ülke değiştiren insanlar da tanıyorum. ve evet sonuç başarılı. onlar mutlular. ki kendimde de bu potansiyeli görüyorum. netekim her şeyi bi anda silip yeni bi şehirde başladım ben de hayatıma ve şu anda meyvelerini topluyorum bu kararımın. iyi veya kötü. mutluyum ama..

iş hayatı da özel hayat gibi aslında..hem sevdiğin hem de seviştiğin bir sevgilin/eşin olabilir mi sorusuyla paralel bu soru. insanın hem zevk aldığı hem de üstüne para aldığı bir işinin olması mümkün..hem sevdiği hem seviştiği kişiyle yaşayabilmesi kadar mümkün..
0
diggity
(11.05.10)
Bende meslek lise ve ardından 2 yıllık biyomedikal bitirdim. Mezun olduktan sonra Uzun süre işsiz kaldım. Burger Kingte çalıştım, Bİlgisayar teknik servisinde çalıştım bir arkadaşımın firmasında, maaş sigorta yok arada bir aldıklarımı saymazsam hayrına çalışmış oldum. Orada çalışırken iş aramaya devam ettim fakat bulamadım. Sonunda 5 ay önce mesleğimle pek alakalı olmayan bir sektörde Teknik servis sorumlusu olarak göreve başladım.Ünvanıma aldanmayın sadece göstermelik.
Çalıştığım firmada iki adet mühendis,iki tekniker, 4 tanede işçi var fakat bunların arasında bana işi bilen, bildiklerini bana öğretecek yardım edecek işi bilen usta kıvamına gelmiş kimse yok. Kendi çabamla bir şeyleri başarmaya çalışıyorum elimden geldiğince ve bugüne kadar idare ettim. Fakat üstesinden gelemediğim bir arıza ile karşılaştığımda benden kötüsü yok. Müdüre ben eğitim istiyorum dediğimde ben eğitim aldım da sana eğitim vereyim diyor. Hal böyle olunca benim üzerime çok büyük bir sorumluluk biniyor. Bazen diyorum istifa edeyim, sonra işsiz olduğum günler aklıma geliyor, vazgeçiyorum... Ne yapacağımı şaşırmış haldeyim bana bir fikir verin dostlar
0
mr fusion
(11.05.10)
Bu duyuruyu görmemiştim ama gören bi arkadaşım sen bunu cevaplamalısın diye habr verdi, arayıp bulup linki gönderdi sagolsun.

uluslararası ilişkiler mezunuyum ve mezun olmaya yakın, bilen bilir, bnaka uzman ve müfettişlik sınavları başlar, iktisadi idari bilimler mezunu herkes gruplar hatta sürüler halinde bu sınavara girer. Neyse ben de girdim, bu arada ODTÜ'de bi master prıogramından kabul almıştım ona gidicem diye planlıyordum ama bi yandan iş de bulmam gerekiyordu ekmek parası vesilesiyle. Neyse işte akbanktır garantidir vs derken işbankasının uzman yardımcılığı sınavını kazandım ve uzuun bir sınavar mülakatlar silsilesinden geçtiğim için, görece iyi bir ücret vaadettikleri için, istikrarlı bi gelecek vaadetikleri için(keza işbankası çok extreme kişisel bi durum olmadıkça işten atmıyor ve kariyer çizgin en başından beri belli) masterı falan bırakıp o şatafatlı genel müdürlük kulelerinde işe başladım. Ama daha ilk haftadan (eğitimin ilk haftası) bunun hiç bana göre bi iş olmadığını anladım. Bi kere etek ceket giyiyordum, çok hiyerarşik bi yapılanması vardı, güneşışığı görmeden florasan ışığında çalışıyrudm, gerçek oksijen almıyorduk, sürekli bir turnikeler, plazalar, asansörler vs gına gelmişti. Pazar akşamları oturup ağlıyordum, sabhjalrı mutsuz uyanıyrodum vs. Onun ötesinde yaptığım işe çok yabancıydım, dış ticartelerle ilgilib i finans işi yapıyorduk, herkes sürekli şikayetleniyordu, şubelerle telefonda konuşmaktan sesim gidiyordu, bir paragraf mail atmak için bile insiyatifim yoktu, yazıdığım herşey birilerinin oanyından geçip 3 kişiye imzlalatılıyordu, herşeyin hardcopysi dosyalanıyordu vs hep tiksindiğimiz devlet bürokrasisinn kağpıt kürek işlerinin tam ortasına düşmüştüm. Çook mutsuzdum hatta net şekilde depresyondaydım. Sonra iş aramaya başladım, reklam-medya sektöründe pijamayla-kotla işe gidebileceğim, hiyerarşik olmayan yaptığım iş beyaz yakalılarca hakir görülse bile kendi insiyatifi vev yaratıcılığımı ortaya koyabileceğim bir sektörde iş arıyordum. 2 ay kadar iş aradım, sonra bi riş arkadaşımın vasıtasıyla daha düşük maaşlı bir iş buldum ve uluslararası bir şirkette, bir medya ajansında eskisinden çok daha düşük bir maaş ve sıfır iş güvencesiyle çalışmaya başladım.

İş değiştirme aşamam çok sancılı oldu, bankadaki kimse anlayamadı, tutunamadı gözüyle baktı çünkü herkes olabilcek en iyi işin o olduğunu düşünüyordu, iyi maaş, iş güvencesi, sağlık güvencesi, havalı şık kıyafteler, plaza vs vs. Ailem de çok karşı çıktı, beni büyümemekle maymun iştahlı olmakla suçladılar ama ben verdiğim kararda çok emindim çünkü mutsuzluğum artık elle tutulabilir gözle görülebilir bir hal almıştı. Velhasıl kelam, çok sevdiğim çok mutlu olduğum, işimi sevdiğim, insanları sevdiğim, maaşımın giderek arttığı hatta daha iyi maaşla başka bir ajansa transfer olduğum, işimle ilgili konularda okuyuz araştırmayı sevdiğim bir mesleğim oldu. Master içimde kaldığı için Galatsaray iletişimde reklamcılıkla ilgili ikinci öğretim master yaptım. Hayatımda verdiğim en doğru kararlardan birinin bu olduğunu düşünüyorum.

Bazen kimse onaylamasa ve hatta siz bile doğruluğundan emin olmasanız bile sizi mutsuz eden şeyleri bi cesaretle bırakmak gerekiyor bence :)
0
purpurum
(12.05.10)
(10)

Yapıştırıcı

msb
Böyle sakız gibi, bekletince taşlaşan bir şey, neydi?
Böyle sakız gibi, bekletince taşlaşan bir şey, neydi?
0
msb
(06.01.10)
tutkal?
0
calendil
(06.01.10)
Hayir tutkal degil, oyun hamurlarina benziyor, bekletince tas gibi oluyor.
0
🌸msb
(06.01.10)
sunfix olabilir mi? biri kırmızı biri diğeri sarı iki macun var karışıtırıyorsun ikisini yeşil renk alınca kullanıyorsun çok kuvvetli. birde UHU TAC PATAFİX var biraz dandik sertleşmiyor
0
mr fusion
(06.01.10)
formika tutkalı?
0
yuto
(06.01.10)
Peki nerelerde bulabilirim bu Sunfix denen naneyi? Nalbur?
0
🌸msb
(06.01.10)
yeap nalbur
0
bryan fury
(06.01.10)
faber in var "take it " diye ama?
burda;
www.faber-castell.com.tr
0
cembirdek
(06.01.10)
0
ucan sincap
(06.01.10)
silikon da olabilebilir?
0
evvesa
(06.01.10)
macun mu, hani eskiden pencere kenarlarını kapatmada kullanılanlardan.. sarı..
0
oyle birsey yok
(06.01.10)
(3)

matematik bölümünde akademik çalışma alanları nelerdir?

aklimiseveyim
matematikte lisansını bitirmek üzere olan ve başvuru bir arkadaşım için soruyorum. bi pure var galiba bir de applied, ama nedir yani, neler çalışılır?
matematikte lisansını bitirmek üzere olan ve başvuru bir arkadaşım için soruyorum. bi pure var galiba bir de applied, ama nedir yani, neler çalışılır?
0
aklimiseveyim
(12.12.09)
Bir arkadaşım kriptoloji üstüne mastera başladı Amerika'da, ki bana da çok ilginç geliyor bu konu.. Matematik okusam kesin bunu yapardım.. Evet..
0
oyle birsey yok
(13.12.09)
Ha bi de, kuzenim de bilgisayar mühendisliği üstüne master yapmaya gitti Amerika'ya yine. Matematik lisansın üstüne biraz garip ama, öyle bir olasılık da var yani..
0
oyle birsey yok
(13.12.09)
Bilgisayar bilimi ile ilgili herhangi bir alanda akademik araştırma yapabilir. Algoritmalar, yapay zeka, graph theory, kriptoloji gibi alanlar mevcut.

Çoğu alana girebilir aslında. Sinyal işlemeden tutun da istatistiğe kadar...
0
anubis fremen
(13.12.09)
(5)

blog tavsiyesi

vurursa gol olur
böyle severek okuduğunuz tavsiye edeceğiniz blog var mı duyuru sakinleri? ama ingilizce olmasın türkçe okuyalım daha iyi olur ?
böyle severek okuduğunuz tavsiye edeceğiniz blog var mı duyuru sakinleri? ama ingilizce olmasın türkçe okuyalım daha iyi olur ?
0
vurursa gol olur
(12.12.09)
arpacik kumrusu
(12.12.09)
aklimiseveyim
(12.12.09)
beni boyle sev seveceksen
(13.12.09)
eger muzik konusunda fikirler elde edebilecegin hatta rapid linkleri verebilecek birsey ariyorsan: vinnycash.blogspot.com
(ahan da bu da reklam olsun.)
0
vinny
(13.12.09)
oyle birsey yok
(13.12.09)
(2)

istanbul üni. çıkış belgesi çevirisi

oyle birsey yok
istanbul üniversitesi'nden çıkış belgesi almış ve bunun ingilizce çevirisine sahip olan var mı duyuru sakinleri? yeminli tercüman fahiş fiyat istiyor, o yüzden kendim çevirip okula onaylatacağım.. da.. önemli yerlerde kullanacağım, yanlış eksik birşey olmasını istemiyorum. transkriptin arkasındaki a
istanbul üniversitesi'nden çıkış belgesi almış ve bunun ingilizce çevirisine sahip olan var mı duyuru sakinleri?

yeminli tercüman fahiş fiyat istiyor, o yüzden kendim çevirip okula onaylatacağım.. da.. önemli yerlerde kullanacağım, yanlış eksik birşey olmasını istemiyorum. transkriptin arkasındaki açıklamalar ve hani baştaki ilk iki sayfanın çevirisi lazım. sanıyorum aynı zaten hepsinde..

2 gün içinde gerekiyor, yardımcı olursanız çok mutlu edersiniz şu insanı..
0
oyle birsey yok
(18.07.09)
okul tercüman adini falan görmek istemez mi? sakata gelmeyin sonra.
0
pembeli kiz
(18.07.09)
üniversiteye onaylatacağım için bir sorun olacağını sanmıyorum. yani aynısını transkriptte yaptım bir sorun olmamıştı.
0
🌸oyle birsey yok
(18.07.09)
(6)

bu nedir ya!

oyle birsey yok
ilk defa böyle birşey görüyorum sevgili duyuru insanları.. bu "nnnn"in anlamı nedir ki? date of birth (yyyy-mm-dd-nnnn)
ilk defa böyle birşey görüyorum sevgili duyuru insanları.. bu "nnnn"in anlamı nedir ki?

date of birth (yyyy-mm-dd-nnnn)
0
oyle birsey yok
(13.07.09)
acronyms.thefreedictionary.com ?

edit: bir de soyle bir sey buldum.

time: UTC time in nnnn form
0
sourlemonade
(13.07.09)
doğum saati kanımca
0
sıkay
(13.07.09)
dogdugunda kac gram oldugun. n ise number oluyor.
0
ermanen
(13.07.09)
nooneatall
(13.07.09)
@nooneatall- verdiğin link doğru açıklamayı içeriyor sanırsam fakat, ben anlayamadım.. neden bunda HH, NN, ve SS'yi atlayıp direk "nnnn" ye geçmiş eğer saniyenin onbinde biriyse bu gerçekten?
0
🌸oyle birsey yok
(14.07.09)
www.kkn.net
buradali linke bakarsan, nnnn ifadesinin birden fazla şey için kullanıldığını görebilirsin, ama benim anladığım kadarıyla senin sorduğun haliyle saat ve dakikayı ifade etmek için kullanılıyor, kolay gelsin.
0
yalnux
(14.07.09)
(6)

2 ayda ingilizce geliştirmek?

tulkas
selam arkadaşlardaha önce de bu tarz bi başlıkaçmıştım, pek cevap alamadım; bu yüzden tekrar sormak istiyorum.yüksek lisansa kabul için 2 ay içerisinde ingilizcemi geliştirmem gerekiyor. toefldan 79 alacak seviyeye gelmem gerekiyor. anadolu lisesi mezunuyum, ancak 6 senedir pek ingilizceye bakmışlığ
selam arkadaşlar

daha önce de bu tarz bi başlıkaçmıştım, pek cevap alamadım; bu yüzden tekrar sormak istiyorum.

yüksek lisansa kabul için 2 ay içerisinde ingilizcemi geliştirmem gerekiyor. toefldan 79 alacak seviyeye gelmem gerekiyor. anadolu lisesi mezunuyum, ancak 6 senedir pek ingilizceye bakmışlığım yok. haliyle bayağı yamuldu benim ingilizce anlayacağınız. ancak altyapımın olduğunu da söyleyebilirim. 2-3 haftadır evde çalışıyorum ve tenseleri vs. bitirdim sayılır. geçen kpds ye girdim ne haldeyim diye 54 alabildim topu topu. ancak daha önce soru tarzlarını vs. hiç görmemiştim, sınavda karşılaşmış oldum. şu an girsem eminim daha iyi sonuç elde ederimm.

şimdi sorum şu, ne yapmam lazım 2 ayda toparlamak için. kursa mı gitmeli, ders mi almalı? hangi kursa gitmeli, kimden ders almalı?

yardım pls.
0
tulkas
(03.06.09)
ingilizceni geliştirmen değil, toefl dan 79 alman gerekiyor. bu ikisini ayıralım öncelikle :)

kpds bambaşka bir olay, bürokrasi çarklarının bir sonucu. herhangi bir ölçücülüğü yok. hele ki toefl ile hiçbir alakası yok.

para bulabilirsen vakit kaybetmeden toefl kurslarından birine yazıl. internette toefl denemeleri de var ayrıca.

kurs önerisi için hangi şehirde olduğunun bilinmesi gerekiyor ayrıca
0
makineci
(03.06.09)
istanbuldayım :)

bu arada okuayacağım program ingilizce olacak muhtemelen, bu nedenle ingilizceyi de geliştirmem gerekmez mi?
0
🌸tulkas
(03.06.09)
üzülerek söylüyorum ki toefl'dan 79 almanız için tense'leri yalayıp yutmuş, gramerin her türlüsünü halletmiş, kelime öğrenmeye odaklanmış olmanız gerekiyor. sınav anında sorulan soruya konuşarak cevap vermeniz, az buçuk kaliteli essay yazıyor olabilmeniz gerekiyor. dinlediğiniz konuşmaları anlayıp sorulan sorulara cevap verebilmeniz gerekiyor.

kpds'den 54 (ilk deneme de olsa) almış olmanız, çok ciddi bir azim yapmadığınız müddetçe toefl'dan 2 aylık çalışmayla 79 alamayacağınızı gösterebilir belki.

ama tabii benimkisi verdiğiniz bilgiler üzerinden bir tahmin. yine de "azimle sıçan taşı deler" diyorum, başarılar diliyorum.

"illaki önümüzdeki dönem yüksek lisans" diyorsanız türkçe bir bölümü tercih edin, ya da önümüzdeki 6 ayınızı ingilizce eğitimine ayırıp önümüzdeki sene toefl'a girmeyi düşünün.
0
andy kaufman 2
(03.06.09)
kpds toefl ın yanında devede kulak kalır...
kursa gitmeniz lazım bence, ama onun dışında da essey konusu zaten ömür yiyen bir durum...
2 ayda ne yapabilirsiniz, kurs bulabilir misiniz onu da bilmiyorm
0
ilse
(03.06.09)
Alta kalan cevabımı okur musun bilmem. Umarım okursun.

ÜDS KPDS okuduğunu anlamadır, yani ben tensleri gerçekten doğru dürüst bilmeden bile üds den 80 kpds den 72 aldım. Çünkü okuduğumu anlıyorum. Senin 54 almanın nedeni ingilizceyi unutman vs... değil metin anlama problemin var.

Nasıl giderilir: Okuman gerek. Ne okuyacaksın. Level kitapları mı? Bence salla. Sen git KPDS ve ÜDS de çıkan paragrafları içeren kitaplar var.Onlardan birini al mesela Mastering Paragraphs Alfa yayınlarının. Buradaki paragrafları oku. Neden dersen?KPDS ÜDS için seçilen metinler süper. Orada öğrendiğin kelimler gerçek bir okuma yaparken mutlaka çıkıyor. Aynı zamanda oradaki metinler kısa ve vurucu. Bir sürü kalıp vs... içeriyor. Dizilerde bile çıkıyor kimi kelimeler

Şimdi sen diyeceksin bana toefl lazım KPDS değil diye olsun.Metin metindir. Bu kitabı bitirdikten sonra toefl reading için özel kitaplar var ona geçersin.Hem o zaman rahat edersin. Sonra sana bunun yanında listening writing speaking lazım . Listening için toefle özel kayıtlar var toefle seviyesi ve konular aynı diye direk başlayabilirsin. Ağır gelirse ne yaparsın bilmiyorum.Sonuçta tecrüben varmış.Bence başlarda zorlansan bile sonra açılırsın yılma. Writing i tek başına yapman zor bunu nasıl halledersin bilemiyorum. Speaking için efortless english diye bişi var adam seni konuşturmak için baya güzel bir sistem yapmış iki ayda yardımı olur.

Bunların dışında ben bir kursun sana bu saatten sonra bişi katacağını sanmıyorum.Motive eder dersen ok. Ama yinede kendin halledersin.

Birde yani bence 79 diye şartlama sen 70 alsan 65 alsan bile sonuçta iki ayda kendini bir seviyeye getirmiş olacaksın o yüzden sen kim ne derse desin iki ay ingilizceni çalış.Sonra mesela gittin 70 aldın 65 aldın KPDS sonucunuda al yüksek lisans başvurunda bakın gelişme gösteriyorum kpds den 54 aldım bakın sonra bu notum buraya çıktı .... süre içinde 79 kesin alırım de. Yine kabul edilme şansın var. Olmadı bahar dönemi başvurursun o zmana kadar kesin 79 alırsın.(Bu dediğimi yapan kişilerle tanıştım)

Öbür türlü nasıl olsa yapamam dersen oturursun ve ingilizcen yerinde sayar.Hareket berekettir vesselam
0
ilkdefa
(03.06.09)
hele ki böyle kısa bir zamanın kalmışsa, kesinlikle kursa gitmelisin.. tabi denir hep çalışırım kendim evde ne olacak diye, ama itici bir güç lazım, yoksa olmuyor. sabah 10da kurs başlıyor mesela, 9da kalkman gerekiyor, normalde kurs olmasa ing. çalışmak için asla 9da kalkmazsın ama o sayede kalkıp çalışıyorsun.. bir de belli bir miktar para bayılınca insanın vicdanı rahat etmiyor zaten çalışmayınca..

ben 1 ay boyunca çalıştım sadece, yarıyıl tatilimde, çünkü başka zamanım yoktu.. kendim çalışamayacağımı bildiğim için kursa gittim, 5 haftalık hızlandırılmış programa, haftada 4 gün, hatta onun da 4 haftasına gidebildim.. kesinlikle çok yararı oldu, 80 geldi.. daha fazla vaktim olsaydı daha yüksek alabilirdim belki, sizin 2 ayınız var.. yazın yükseltmek için uğraşıcam ben de..
0
oyle birsey yok
(03.06.09)
(7)

elektriği kesmişler ben açabilir miyim?

emrag
elektrikleri bugün kesmişler. benim yarın ve yarından sonra evimde mutlaka elektriğe ihtiyacım var. faturayı yatırırsak haftasonu da olsa yarın elektriğin gelmesi mümkün müdür? yok o mümkün değilse benim müdahalemle elektriğe kavuşmam mümkün müdür? (bildiğim kadarıyla elektriği kesmek için sayaca ge
elektrikleri bugün kesmişler. benim yarın ve yarından sonra evimde mutlaka elektriğe ihtiyacım var. faturayı yatırırsak haftasonu da olsa yarın elektriğin gelmesi mümkün müdür? yok o mümkün değilse benim müdahalemle elektriğe kavuşmam mümkün müdür?

(bildiğim kadarıyla elektriği kesmek için sayaca gelen kabloyu çıkarıveriyorlar)
0
emrag
(23.05.09)
bi bakın. bâzen sadece şalteri indiriyorlar.
0
yapacakbirseyyok
(23.05.09)
geçenlerde arkadaşımın başına gelmişti aynı olay. elektriği kestiler daha sonra kendisi bağladı ve gidip faturayı ödedi. hiçbir sorun da çıkmadı. ancak faturayı öderken size elektiriğiniz kesilmiş galiba filan derse; hayır kesilmedi dersiniz.

bu arada kabloyu bağlarken dikkatli olun!
0
sql
(23.05.09)
boğaziçi elektriği arayıp sormuştum böyle bir durumda, görevli açık açık çalışanımız akşama ancak gelir, kendiniz takın, faturayı öderseniz hiçbirşey olmaz dedi.. biz de taktık.. çok kolay, kabloyu yerine takıp tornavidayla sıkıştırıyorsun o kadar.. hiç sonra soran filan da olmadı.
0
oyle birsey yok
(23.05.09)
geçenlerde bana da oldu, kapıcıdan rica ettim açtı o elektriği direk. ertesi gün de gidip faturayı yatırdım, sorun olmadı.

en azından buraya yazana kadar olmamıştı, sabaha kelepçeyi vurup götürmezler inşalla.
0
sijwocaq
(23.05.09)
kabloyu yerine takmadan önce sigortaları kapatın.nolur nolmaz uyarayım dedim.
0
sarap dumani
(23.05.09)
faturayı yatırıp elektriği açtırabilirsiniz. bilmiyorsanız kendiniz oynamayın çarpılmayın. başıma geldi çünkü eve taşındığımda kesikti, faturayı yatırıp açsanıza kardeşim diye telefonla aradığımda siz açtırın diye cevap verdiler. mühür vardı bir de düşün yani. saçma ama elektrik acil olduğu için alışmışlar bu duruma. cep telefonu olmadan nasıl yaşıyorduk yahu. cep telefonu yerine elektriği koyun bakın ne olacak. amanın.
0
ozdek
(23.05.09)
daha sonra, "izinsiz açmışsınız. kullandığınız elektriği şu kadar cezalı ödeyin" denme ihtimalini de gözden çıkarmayın.
0
sutlu nescafe
(23.05.09)
(3)

PTT yurtdisi kargo

nochristrequiress
APS olarak pek guzel yolluyorum da, tarifelerinde yer alan "kucuk paket" klasmanindan bir gozluk yollamaqk istedigim zaman bana "abi o yok, kargobura fiyati bu iste. bak hatta 1 kiloya kadar degismez, 1.5 olsa ne kdr artar" falan gibi de ders veriyorlar.sanirim her subesi deneyimli degil. kucukpaket
APS olarak pek guzel yolluyorum da, tarifelerinde yer alan "kucuk paket" klasmanindan bir gozluk yollamaqk istedigim zaman bana "abi o yok, kargobura fiyati bu iste. bak hatta 1 kiloya kadar degismez, 1.5 olsa ne kdr artar" falan gibi de ders veriyorlar.

sanirim her subesi deneyimli degil. kucukpaket klasmanindan bir sey yollayan avr mi yurtdisina?
0
nochristrequiress
(12.05.09)
Ban maltepe PTT Kargo şubesinden 400 gr lık paket gönderdim ve çok ta komik bir ücret ödemiştim. 1 kg zorunluluğu yoktu. Tartıp gramıyla bilmem nesini çarpıp fiyat yazdı memur. Göndereceğim eşyaya göre kutular biraz büyüktü onunda içini gazete kağıdı ile doldurmuştu. Bence başka bir şubede şansını dene. Memur gıcıklık yapmış olabilir. Not: benim gönderdiğim kargo kayboldu, 1 buçuk aydır arıyorlar,bu da bilginize:)
0
maymuncuq
(12.05.09)
ben hollandaya 1kg dan daha hafif bir paket yollamıştım, sirkeciden. tartıp ona göre fiyat söylediler, gayet de uygundu. 1 hafta içinde ulaştı. yalnız kırılacak gibi narin birşey yollamayın diye tembih etmişlerdi bana görevliler, haberiniz olsun. kapalı çarşıdan da yapıyorlar.
0
oyle birsey yok
(12.05.09)
sanirim sistemi tam oturtamadilar gercekten de. ben cerkezkoy tekirdag subesinden denedim de oyle dediler. mektup postasi diyip de anlatamadim derdimi. yarin bir de istanbuldan deneyeyim.

@maymuncuq

sen de keske gonderini sigortalatip, kaydettirseydin. hem netten takip ederdin, hem de zararin tanzim edilirdi.
0
🌸nochristrequiress
(12.05.09)
(24)

diş teli kullanmak...

maxpainn
diş teli kullanmam gerekiyor. Diş hekimim -düşünür müsün? dedi ve tam cevap veremedim ama mantıken kullanmam gerekli ilerisi için.. dişlerim baskı halinde.. bir haftada varlıgını unutursun demesine ragmen 1.5 sene o tellerle gezmek nasıl bir durum bunu düşünüyorum.. avantajlarını kısmen biliyorum ta
diş teli kullanmam gerekiyor. Diş hekimim -düşünür müsün? dedi ve tam cevap veremedim ama mantıken kullanmam gerekli ilerisi için.. dişlerim baskı halinde.. bir haftada varlıgını unutursun demesine ragmen 1.5 sene o tellerle gezmek nasıl bir durum bunu düşünüyorum.. avantajlarını kısmen biliyorum tabi ama dezavantajları konusunda da bilgi verebilir misiniz?
0
maxpainn
(22.04.09)
yaş kaç?
0
rentts1
(22.04.09)
ben ortaokulda kullanmıştım 2.5 sene.avantajlarının yanında dezavantajlarının lafı bile olmaz:))

pek bir dezavantajı yok zaten sadece kontrole gittiğiniz zamanlarda ortodontist telleri geriyor falan o gün biraz ağrı çekersiniz yiyecekleri ısırırken acı duyarsınız.
yiyecekler tellerin arasında kalıyor onları çıkarmakla uğraşırsınız.
teller yara yapıyor ağzınızın içinde.

başka da bir dezavantajı yoktur

hiç düşünmeden taktırın 1.5 sene bir şey değil geçer gider.:)
0
szqnn
(22.04.09)
ben de kullanmıştım. valla açık konuşuyorum bir haftada zor unutursun varlıklarını. başta bana 2 sene demişti doktor, zaman içinde o 4 seneye kadar çıktı. yani tedavinin uzayabileceğini de göz önünde bulundur.

dezavantajı tabii ki görüntü ve özgürce yemek yiyememektir. ha özgürce yersin ama telleri kırarsın. her defasında doktora koşup telleri düzelttirdikçe tedavi uzar. ayrıca tel tedavisi baya pahalı oldu artık. hele ki dolar ve euro'nun yine yükseldiği dönemdeyken iyice tavan yapmıştır fiyatlar.

ama işte tüm bu acılara değiyor kereta.
0
deckard
(22.04.09)
@rentss: iyi bi konuya parmak bastın.. yaş 26.. beni de şaşırttı daha kücük yaslarda ergen dönemlerde uygulanabildigini sanıyordum..
0
🌸maxpainn
(22.04.09)
en basta bunu komplex olarakak gormemen gerekio bu bi tedavi ve iki sene boyunda kullanacaksin bu telleri avantajlari biliomussun zaten dezavantajlara gelince ekmek fln isirarak yenemio yani ekmek arasi olan seyleri yemeyi unut tart gibi şeylerde öle ama illaki dayanamayip azda olsa yiyeceksin ve teller cıkacak yerinden ortodentistin takacak kırılanlari tekrardan doktorun dedigi gibi bazi insanlarda ilk etapta bi sıkma oluo benimki 3 gün sıkmıstı sonrasında alısıo insan.
0
all girls dream
(22.04.09)
deckard'ın da dedigi gibi tedavi süreleri uzayabilir:)
0
all girls dream
(22.04.09)
@all girls dream; nası yani ekmek arası şeyleri unutmak.. tart gibi şeyleri yememek.. ben normal yemek yemiyorum ki zaten hep ekmek arası pasta börek :(
0
🌸maxpainn
(22.04.09)
belki haberin yoktur diye söylüyorum, dişe yapışan kısımların (braket) şeffaf (beyaz gibi, yarı saydam mı demek lazım?) olanları da var. ben onlardan kullanmıştım. dikkatsiz insanlar farketmez bile onları.

ağrı-sızıyı ben pek hissetmezdim. sürekli çenen yorulur gibi bir his oluyor. gerçi ona doktor da şaşırmıştı, bu senin için geçerli olmayabilir. ya da tedavinin türüne göre değişkenlik gösterebilir.

yemek mevzusuna gelince, evet yediklerine dikkat etmen gerekiyor. tel taktığım dönemlerden alışkanlık hala hergün bir öğünümde makarna yerim..
0
surtunme kuvveti
(22.04.09)
sert seyler braketlerin cikmasina sebeb olabiliyor bide seffaf olanlar ilk etapta cazip gelebilir bende onu kullanmiştim ama belli bir süre sonra ne kadar bakım yaparsan yap sararmaya baslıyo onun yerine renkli olanlari vardi bnm yaptırdıgım zaman(bi on seneden fazla oluo) yeşil ve mor gibi o renkleri tavsiye edebilirim bide bildiim metalik olanlari var gri onlarda uygun ama dedigim gibi seffaf braketler uzun vadede tavsiye etmem.
0
all girls dream
(22.04.09)
hemen hemen aynı yaşlardayız bende de aynı sorun var anlıyorum endişelerini keşke küçükken taktırsaymışız be bu yaştan sonra hakkaten zor geliyo adama. ama hala da çok geç sayılmaz. sonuçta bi sene sonra da "ulan keşke geçen sene taktırsaydım yaa" deme ihtimalimiz yüksek. geçmiş olsun kolay gelsin.
0
rentts1
(22.04.09)
kesinlikle... taktırıcam abi kaçarı yok ama ekmek arası olayları sıktı canımı..
0
🌸maxpainn
(22.04.09)
ekmek arasinın disinda bir seyleri isirarak kopartmakda dahil bu dezavantajlara.isirarar kopartarak yedigin tüm yemekleri unut.
0
all girls dream
(22.04.09)
takılma fazla ekmek arası olayına.ben çatır çatır yiyordum.elma falan da yiyordum.yalnız br keresinde mısır yerken kırdım.:)
0
szqnn
(22.04.09)
fiyatlarla ilgili bilginiz var mı? forumlarda gördüm uçuk biraz rakamlar 3500 euro falan gibi bişey okudum da..
0
🌸maxpainn
(22.04.09)
unut derken biraz abartmıs olabilirim illaki canın cekecek yiyeceksin ama braketler kırılabilio ister istemez he neolu gidiosn dişciye takıo iki dakkada yaza sen dişci ile randevum zaten iki-üç gün sonra takar braketleri dersin kırılma riskini göze alırsın yersin canının cektigi yemegi.
0
all girls dream
(22.04.09)
fiyat için bi seylek cok doru olmas yaptiracagim sehir-semt doktorun tecrubesi fln deişiklik gosterebilio bide yapilacak, izlencek tedavi yontemi fln...
0
all girls dream
(22.04.09)
tedavi gelişme çağında yapılırsa uzun sürebiliyor. dişinde bozukluk varsa yaşın ilerledikçe daha da yamulacaktır. ben 27 yaşında taktırdım, bir yıl oldu. başta 2 yıl demişti doktorum ama şimdi 1.5 yılda bitiririz diyor. braketler genelde porselen ya da metal oluyor. teller de yine diş renginde olabileceği gibi tedavinin aşamasına göre metal de olabilir. porselenler yaklaşık 500 tl daha pahalı. ve sigara içiyorsan renklenir. benim doktorum belki pşyasaya göre birazcık daha pahalı olabilir. geçen sene bu zamanlar porselen peşin 3.600, taksitle 4.000 tl idi.. metal daha ucuzdu.
benim hayatımdaki değişiklik şu: elmayı ısırarak değil dilimleyerek yiyorum. erik çıktı onu da öyle. fındık, fıstık, jelibon, sakız vs her şey var bende. biraz dikkatli olmak lazım. gözün korkmasın. bazen braketler yerinden oynar doğaldır. başta bir süre yumuşak şeyler yemen gerekecek. bende çok fazla bir ağrı olmadı. bir de yemek yedikten sonra dişleri fırçalaman lazım. dişler çürümesin ve yediklerini sergileme diye. ama zamanla üşenip kürdan kullanımına yönelebiliyor insan.
ayrıca öpüşme ve çeşitli sevişme aktiviteleri konusunda bir dezavantaj yaratmayacağı gibi ekstra bir katkısı da olmaz :)
0
aggromela
(22.04.09)
benim braketim neredeyse hiç sararmamıştı ama o dönemde çay, kahve, sigara benzeri hiçbir şey kullanmıyordum. bir de yanlış hatırlamıyorsam 7-8 ay kullandıktan sonra bütün braketler sökülüp yenileri takılmıştı. ama dediğim gibi bunu net hatırlayamıyorum, yanlış yönlendirmek istemem. belki 1,5 sene aralıksız kullanılsaydı ciddi sararmalar oluşabilirdi, en iyisi doğrudan diş hekimine sorman. not: şeffaf brakete ek olarka yazdım bunları.

ikinci şey, çok dikkatli olmak kaydıyla ekmek arası yiyebilirsin ama elma falan biraz fazla tehlikeli açıkçası :)
0
surtunme kuvveti
(22.04.09)
ekmekarası, kahve ve sigaradan olusan bi hayatım var benim.. :))
0
🌸maxpainn
(22.04.09)
şeffaf braketlerin sararmasi için cay-sigara gibi seylere gerek kalmiyo
agzımızda salgınanan tükürük ile sarariyor zaten.
0
all girls dream
(23.04.09)
telin damaklı olup olmadığı da önemli. damaklıysa konuşmada problem yaratabiliyor. ben ortaokul sonu-lise başı boyunca s ve t seslerini çıkaramamıştım. bir de ergenlik dönemi olunca çok sorun ediyordum bunu. siz de işinizde konuşma ve iletişim önemliyse sıkıntı yaşayabilirsiniz.

bir de damaklıda aklınıza esince birşeyler atıştıramıyorsunuz. wcye gidip, teli çıkarıp kutusuna koyup geri dönüp yemek gerekiyor ki, çok can sıkıcı. ama eğer kilo probleminiz varsa, bu yararınıza olacaktır, çünkü insan teli çıkarmaya üşendidiği için, çoğu zaman yemekten vazgeçiyor.
0
oyle birsey yok
(23.04.09)
birkaç aya braketlerden kurtuluyorum. dişlerim çürümedi, istediğimi yiyorum, teller yanağımı yırtmadı, konuşmamda hiçbir değişiklik yok. olur da ağzıma darbe alırsam diye tel taktırmamak saçma olur herhalde. ortodontik tedavi çocukken ve ergenlikte falan uzuun yıllar devam ederse dişleri zayıflatıyor. senin benim durumumda bir zararı yok. dişlerin yamuk olması sadece estetik bir sorun değildir, çiğneme işleviyle de ilgilidir. iyi bir doktora gitmek yeterli.
kararsız kaldığımda iyi ki bazı arkadaşlarım tel taktırmam konusunda ısrarcı olmuş. ve iyi ki abartılı yorumlara pek takılmamışım. bu tedavi sayesinde, daha önce kaybettiğim iki azı dişimin yerine implant yaptırmama gerek kalmadı. boşluklar doldu.
0
aggromela
(23.04.09)
benim diş teliyle ilgili hiç bir tecrübem yok ama "şeffaf olanlar farkedilmiyor" filan bana çok hikaye geliyor. şeffaf olanlar da kesinlikle farkediliyor hatta şeffaf olduğu için çok net seçilemiyor ne olduğu ve sanki diş teli değil de başka bişey varmış ağızda gibi çok daha garip duruyor. bence taktıracaksanız normal olanlardan taktırın. en azından ağzında ne var bunun böyle demezler, ağzında tel var derler.
0
cereal killer
(23.04.09)
diş teli takma sebebi sadece estetik olarak düzgün olması değil ileride karsıma cıkacak biçok sorunun önlemini almak acısından önemli.. dediğim gibi dişler birbirine baskı yapıyor ve yer değişimlerini hissedebiliyorum. diş fırcalarken fırca girmiyor, yemek sonrası orda kalan parçalar vs.. kötü bi sona yaklaştırıyor ve dişler teker teker çürüyerek agrıyarak dökülcek sanırım bu sekilde..
0
🌸maxpainn
(23.04.09)
(8)

Çikolata Föndü

oyle birsey yok
Föndü için hani özel çikolatalar var ya, poşetlerin içinde küçük küçük parçacıklar şeklinde.. Tadları da müthiş.. Onları İstanbul'da nerde bulabilirim bilen var mı? Kahve dünyasında filan var mıdır ki.. Denemiş olanlar varsa, hangisi en güzel?
Föndü için hani özel çikolatalar var ya, poşetlerin içinde küçük küçük parçacıklar şeklinde.. Tadları da müthiş.. Onları İstanbul'da nerde bulabilirim bilen var mı? Kahve dünyasında filan var mıdır ki.. Denemiş olanlar varsa, hangisi en güzel?
0
oyle birsey yok
(17.04.09)
poşetin içinde küçük parçacıklar halinde olan çikolatalar genelde keke filan koymak için bir yanlışınız olmasın? ve onlar genelde çikolata değil de, pralin oluyor.

onun yerine herhangi bir fondüye, istediğiniz sevdiğiniz bir çikolatayı koyun. eğer çok katı olursa azıcık margarin ekleyin. eğer margarinden kaçıyorsanız süt de olur.

ben her türlü çikolatayla yapıyorum. sorun olmuyor.
0
kahvegibi
(17.04.09)
kahve dünyasinda cikolata fondü tabagi (tepsisi, ya da her ne ise ismi) satiliyordu. (20 tl idi en son) illa ki icine malzeme de satiliyodur, satilmiyosa da calisanlara sorarsaniz yonlendirir diye tahmin ediyorum.
0
la traviata
(17.04.09)
kahve dünyasında vardı sanırım. ayrıca ülker'in de var büyük marketlerde satılıyor.
0
derectus
(17.04.09)
metro'da 5'er kiloluk satılıyo. çok tehlikeli. bi de eminönü'nde pastacılar var, bi tanesi hamdi'yi hemen geçince. orada bitterleri var çoğunlukla ama en iyisi o sanki.
0
zkurmus
(17.04.09)
evet kahve dünyasında satılıyor föndü çikolatası tadı da süper bence. bitter çikolata, beyaz çikolata, sütlü çikolata gibi çeşitleri vardı, biz sütlü olanını alıyoruz hep, diğerlerini denemedim ama o güzel..çok pahalı değildi fiyatı en son hepsinden bi parça alıp en beğendiğinize devam edersiniz isterseniz. bir de la traviata'nın dediği setin yanında da veriyorlar bi parça çikolata ama o set pek bi işe yarıyor diyemem anca bi gelen olduğunda evde fiyakalı kaplarda föndü sunmanıza yarıyor..
0
inkey
(17.04.09)
@kahvegibi yok kek için değil de, föndü için özel üretilmiş parçalı çikolatalar oluyor, onları demiştim. normal çikolatayla yapınca onun kadar güzel olmuyor.

@inkey setle filan uğraşmıyorum ben de. bizbizeyken ztn gerek yok, yıkaması ayrı dert. benmari usülünü kullanıyorum gayet de güzel oluyor.
0
🌸oyle birsey yok
(17.04.09)
kanyon makroda fondü için, isviçre malı bi çikolata var ama almadım, parçacıklı mı filan bilmiyorum ama üzerinde fondü için olduğu yazıyor.
0
cereal killer
(18.04.09)
kahve dünyasında parça çikolata olarak satıyorlar. sütlüsünü ve bitterini denedim. bitter daha mükemmel oluyor ama sonuna doğru yanıyor gibi kokuyor. benmari ile yaparsanız sorun olmaz ama ben kahve dünyasının fondü setini kullanıyorum onun altına tealight mum kullanıyorsun mecburen. çok da güzel oluyor açıkçası.
0
ozdek
(18.04.09)
(4)

ispanyolca-türkçe, ingilizce-ispanyolca sözlük

mevlana beni gorse sen gelme derdi
bulabileceğim bir link verebilirseniz müteşekkir olurum.
bulabileceğim bir link verebilirseniz müteşekkir olurum.
0
mevlana beni gorse sen gelme derdi
(27.03.09)
google translate iyidir heralde..
0
ceres
(27.03.09)
özellikle ispanyolca - türkçe'de google translate çok yetersiz.
0
deckard
(27.03.09)
oyle birsey yok
(27.03.09)
siteden ziyade kullanışlı bir program önerilirse daha iyi olur, teşekürler.
0
🌸mevlana beni gorse sen gelme derdi
(28.03.09)
(2)

ÜDS 2009

parapanna
Öncelikle herkese selamlarbu sene 2. defa üds ye gireceğim para yatırma işlemini ve başvuruyu internetten yaptım. sınava 9 gün kalmasına rağmen (sınav 22 martta) hala sınav giriş kağıdım elime ulaşmadı.sınav giriş kağıdı eline ulaşanlar var mı yoksa ben mi evham yapıyorum?
Öncelikle herkese selamlar

bu sene 2. defa üds ye gireceğim para yatırma işlemini ve başvuruyu internetten yaptım. sınava 9 gün kalmasına rağmen (sınav 22 martta) hala sınav giriş kağıdım elime ulaşmadı.sınav giriş kağıdı eline ulaşanlar var mı yoksa ben mi evham yapıyorum?
0
parapanna
(13.03.09)
sinavdan 2 gun once gelir, rahat ol genc.
0
nalca
(13.03.09)
ev arkadaşıma ales giriş kağıdı gireceği hafta cuma günü saat 4 civarı gelmişti. kız taa üsküdara mı ne gidip yenisini almıştı gelmedi diye bi de.. çok geç yolluyorlar yani, benimki de gelmedi daha, panik yapmayın.
0
oyle birsey yok
(13.03.09)
(6)

ADSL icin modem

burjuva
merhaba arkadaslar. adsl e abone olmak istiyorum fakat modemi kendim almayı düsünüyorum ttnet kablosuz modeminin degeri 125 tl daha ucuz fiyata esdeger bi modem biliyor musunuz acaba? tesekkürler
merhaba arkadaslar. adsl e abone olmak istiyorum fakat modemi kendim almayı düsünüyorum ttnet kablosuz modeminin degeri 125 tl daha ucuz fiyata esdeger bi modem biliyor musunuz acaba? tesekkürler
0
burjuva
(02.03.09)
zoom marka modemler iyidir. 5 senedir sorunsuz cillop gibi.
0
onrckrcyr
(02.03.09)
us robotics. 110 liraya almıştım vatan computer'dan.
0
oyle birsey yok
(02.03.09)
linksys'ten şaşmayın derim ben.
0
co2s2
(02.03.09)
zyxel de fena diildir. yani ben memnunum.
0
oceano
(02.03.09)
sanırım biraz da uygun fiyatlı bi modem istiyosun.4 ethernet baglantılı 54 mbps kablosuz baglanabilen Bross var.sadece Gold bayilerinde satılıyo fiyatı oldukca makul.ben kullanıyorum memnunum bi bak bence
0
discopolice
(02.03.09)
zoom alma derim, torrent programlarında sorun yaratıyor..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(03.03.09)
(7)

Afiş yapımı (2. soru geliyor)

türk kelekom
Ozalitçiye gittim.Adamla konuştum.Adam bana yapabilecegini metre karesinin 30 ytl oldugunu söyledi.İyi dedim.Ama kafama takılan birşey var,adamın cevabı beni tatmin etmedi.Ben bilgisayardan hazırlamak istiyorum afişi ancak maximum büyüklüğü olsa olsa 2000x civarlarında olacak,e haliyle bu büyüklük a
Ozalitçiye gittim.Adamla konuştum.Adam bana yapabilecegini metre karesinin 30 ytl oldugunu söyledi.İyi dedim.Ama kafama takılan birşey var,adamın cevabı beni tatmin etmedi.Ben bilgisayardan hazırlamak istiyorum afişi ancak maximum büyüklüğü olsa olsa 2000x civarlarında olacak,e haliyle bu büyüklük afiş için küçük olmayacak mı?Yani ben nasıl afiş için resim düzenleyebilirim?Teşekkürler.
0
türk kelekom
(27.02.09)
ps bilgin ne kadar bilmiyorum lakin anladigim kadariyla "boyutlari nasil ayarlacagim" gibi bir sual eylemissin:

afi$i yapmaya ba$larken acacagin calisma sayfasi px degilde cm olcak. bu kadar.
0
ziyade
(27.02.09)
ben afişi buldugum başka bir resim üstüne yapmak istiyorum o yüzden sordum soruyu,yani baştan yapmayacagım.
0
🌸türk kelekom
(27.02.09)
başka bir resim üstüne de yapsanız en sağlıklı yolu şudur:

50x70 cm 72 dpi bir döküman açın (isterseniz daha yüksek dpi ile de açabilirsiniz fakat digital baskı olacağı için sorun olmaz)
background olarak kullanacağınız resmi buraya alın ve boyutlarıyla oynayın.
sonra bir layer açıp üstünde yapmak istediğiniz tasarımları uygulayın.

save as ve close işleminden sonra cd/memory stick gibi şeylerle gidin :P
0
Gulyadkin
(27.02.09)
ne tür bir afiş hazırlamak istediğini tam anlayamasam da bildiğimi anlatayım belki yardımı olur. ben de bir kongre için hazırlamıştım bir afiş, powerpoint kullanarak. powerpointle istediğin resmi de kullanabilirsin fon olarak. işini bitirince de tiff dosyası olarak kaydedip bastıracağın yere götürünce oradakiler hallediyor. gerçi sen tiff olarak kaydetmesen de hallediyorlar. istanbuldaysan eğer taksimdeki net copy center'ı öneririm, devasa büyüklükteki posterimi geçen yıl 24 tlye basmışlardı, hem de hemen.
0
oyle birsey yok
(27.02.09)
copy center diye açılan yerlerden birine gidip sormanı tavsiye ederim. özel olarak bu işlerle de ilgileniyorlar.
0
can see
(27.02.09)
yardım için teşekkürler.peki buldugum fotografın çözünürlügü normal bir poster için ne kadar büyüklükte olmalı?
0
🌸türk kelekom
(27.02.09)
1:1 ise resim boyut olarak 72 dpi olabilir. Ama %113ten fazla büyütmemeniz lazım.

Ofset için 1:1 304,8 dpi olmak zorundadır.
0
Gulyadkin
(27.02.09)
(8)

Hangi marka lens?

think martini
Lens almaya karar verdim (saydam lens) ancak etrafımdaki herkes farklı bir lens markası kullanıyor. Bır arkadasım Johnson&Johnson'dan cok memnun oldugunu soyledı. Siz hangi markayı, neden tercih ediyorsunuz? Hangi markayı denediniz de memnun kalmadınız? Kaca aldınız? Oksijen geçiren fılan dıyorlar,
Lens almaya karar verdim (saydam lens) ancak etrafımdaki herkes farklı bir lens markası kullanıyor. Bır arkadasım Johnson&Johnson'dan cok memnun oldugunu soyledı.
Siz hangi markayı, neden tercih ediyorsunuz? Hangi markayı denediniz de memnun kalmadınız? Kaca aldınız? Oksijen geçiren fılan dıyorlar, hangı markalar bunlar? Bır de kac aylık almayı tercıh edıyorsunuz? 6 aylık almayı dusunuyorum, mantıklı mı?
Lens alırken denemenız ıcın sıze bır cıft lens verıyorlar sanırım ama sonucta her markayı denemem mumkun degıl, o yuzden sızlerın de fıkrınızı almak ıstedım. Gozlerım de cok hassas, o yuzden ıyıce arastırmadan almak ıstemıyorum, satıcılar da bana cok guven vermıyor, "elımızde bu var, her marka aynı zaten" dıyorlar, dogru mudur?)
0
think martini
(21.02.09)
o2 bir şey bir şey... "nefes alabilen lens" diye geçiyor. bir adı da vardı o sınıfın ama... oksijen geçirgenliği yüksek lensler bunlar. çok rahat. ama renu dışında bir lens solüsyonuyla kullanılmalı. kendi kullandığım solüsyon markasını da unuttum. =\
alcon muydu?
0
actionary
(21.02.09)
bence bunu doktorunuza danışın öncelikle.

ama tavsiye isterseniz de , ben bousch&lomb Purevision kullanıyorum. memnunum. oksijen geçirgenliği yüksek, gece gözünüzde kalabilir diyorlar ama ben çıkarıyorum hep yatarken.

softlens 66 , softlens 59 ve softlens 38 var, sayılar yüzde olarak içersindeki su oranları, %38 lik olanı hassas gözlere tavsiye ediyorlar ama yine de bilemem.

bir de günlük lensler var , tak çıkar at, arkadaşım kullanıyor ve ona göre en sağlıklısı bu. ben de ilerde deneyebilirim.
bu arada umarım saydam numaralı lensten bahsediyorsunuzdur, ben de boşa yazmamışımdır bunları. ha renkli lens ise o zaman da tavsiyem solotica denen lensler olacak. bunu da kullanmadım ve türkiyede var mı bilmiyorum. üstelik biraz da pahalı, yani çifti 300-500 falan gibi ama gördüm, çok doğal duruyor.
0
pinking of you
(21.02.09)
Ben 13 senedir Bousch&Lomb kullanıyorum. Soflens66 ile başladım yaklaşık 11 sene onu kullandım, sonra bu piyasadan kalktı. Yerine SofLens38 deneyeyim dedim, gözlerimi zikti. Soflens59 denedim ardından onunla mutluyuz şimdilik. Bu yanındaki rakam oksijen geçirgenliği galiba ve az geçirgenliği olan 38 benim gözlerimi rezil etti, nasıl oluyor da hassas gözlere öneriliyor anlamış değilim.

Neyse özetle ben B&L severim yani.
0
sui
(21.02.09)
Ben de Bousch&Lomb kullanıyorum, üstteki arkadaşla benzer şekilde soflens66 kullandım öncelikle 6 ay kadar, daha sonra bulamadığım için soflens59'a geçtim. 6 aydır da onu kullanıyorum. Memnunum hiç bi sorunum yok.
0
nesenbilneben
(21.02.09)
ben önce biomedics miydi ne, onunla başladım, sonra da Bousch&Lomb'un birkaç modelini denedim yüksek oksijen geçirgenlikli olanlardan, ama bunların hepsinde de ara ara kuruma ve rahatsızlık hissi oldu. en son doktor Johnson & Johnson'u önerdi, diğerlerine kıyasla çok yumuşak, çok rahat.. hala onu kullanıyorum..
0
oyle birsey yok
(21.02.09)
@sui; softlens 38 in hassas gözlere önerilmesinin nedeni , su oranı az olduğundan; lens üstünde depozit denen, protein, kir vs gibi birikintilerin de az oluşması diye söylemişti doktorum. bilginize.
0
pinking of you
(22.02.09)
çok marka denedim, johnson&johnson tavsiye ederim. acuvue2 veya oasys.
0
coolspot
(22.02.09)
(bkz: focus night and day)
(bkz: biofinity)

purevision, softlens 66 vs bunlarla hic isiniz olmasin..bir cok doktor size purevision onerecektir onlarla anlasmasi oldugu icin.acuvue2 icin de cok iyi seyler soyleniyor ama bildigim kadariyla olculeri diger lenslerden farkli denemeden almamak lazim..
0
2pac
(22.02.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.